Karikatür Nasıl Çizilir | Öncelikle bu sanat kalemle, fırçayla veya dijital ekranları parmaklayarak yapılmaz! Portre karikatür veya gazete karikatürü veya gırgır karikatürü çizmek için bakmayı ve görmeyi bilmek gerekir ama olmayanı, bilinmeyeni daha büyük, daha komik olanı görmeyi gerektirir. Çizim kısmı, işin amelelik kısmıdır. Karikatür nasıl çizilir, beyninizin iki kenarı, elinizde birleştiğinde çizer geçersiniz.
Aslında portre karikatür öğrenilmez, bir okulu yoktur. Güzeli daha güzel, çirkini güzel, iyiyi kötü, kötüyü iyi, altı üst, üstü alt yapabilirsiniz. Doğuştan gelen bir tepe taklak olma halidir. Portre karikatürcü olunmaz portre karikatürcü doğulur derler.
Karikatür Nasıl Çizilir ?
Karikatür nasıl çizilir? İşte böyle, bir portre karikatürcü olarak doğduysanız ihtiyacınız olan; insanları, nesneleri, siyaseti, toplumu, inançları, ekonomiyi, aşkı, nefreti, öfkeyi, sevinci karıştırıp bir potada eritmektir. Ve halkın içinde bazen acı çekerek bazen tebessüm ederek olanları izlemektir.
Portre karikatür sıcak bir odada, dijital bir ekranın karşısında, pahalı bir çizim masasında, hassas tarama uçlarıyla çizilmez. Portre karikatür havada, dağda, ormanda, denizde ve uzayda da çizilmez. Portre karikatür sokakta çizilir sokağın tam ortasında…
Annem beni bir fabrikada, ömür boyu kölelik yapan bir mühendis olayım diye doğurmuştu ama ben portreci oldum, sokakların portre karikatürcüsü… Atom fiziği, çeliklerin mukavemeti, analitik kimya, fizikokimya, matematiğin yükseği derken okul bitti.
Yıllarca annemin zoraki kahramanı olarak döküm, boru, kaynak gibi sahalarda bazen 75 metrede bazen 2000 derecenin yanında çalıştım.
Sonra bir gün ceketi ve her şeyi bırakıp kapıdan çıktım mühendislik hayatım bitmişti. Artık bir karikatür olmuştum yani Kaldırım Mühendisinin sokağın ortasındaki acılı komik hali. Yeni bir malzeme keşfetme yoluna çıkmışken başka bir şey keşfetmiştim. Meğer ben yazar, çizer, gezer olmalıymışım.
Karikatür Nasıl Çizilir? Komiktir Portre Karikatür
Tesadüfen keşfettiğim sanatımı gazetelerde, dergilerde, tuvalde, tuvalette denedikten sonra kendimi sokağın ortasında bir yığın olarak buldum. Kimya, matematik ve kalem, kağıttan oluşan bir yığın… Ve halkı çiziyordum sokağın ortasında bir kaldırım mühendisi gibi. Ben portre karikatür çiziyordum onlar gülüyorlardı ve ben acı çekiyordum çünkü her insan ayrı bir dünyaydı ve her insan bir doğum sancısı…
Sanatta zordu, gecesi gündüzü yoktu, stresi çoktu. Diğer insanların dinlendiği hafta sonu en yoğun çalıştığım en stresli günlerim olmuştu. Ama olsun sanatın acısı da güzeldi ve çok mutluydum.
Sokağın üç kuralı vardır güneş, rüzgar ve yağmur. Aslında dört duvar arasından çıktınız mı sokak kanunları geçerlidir. Ormanda, denizde, sokakta olmanız fark etmez. Acımasızca güneş ışınlarını çarpar suratınıza, gözlerinizi kör eder göremezsiniz, rüzgar uçurur her şeyinizi saçlarınız güneş gözlüğünüz olur öyle rahatsız eder ki… Bazen rüzgar olmasında güneşte yanayım dersiniz.
Yağmur ağlatır sokakları!
Yağmurda bereket yoktur sokakta çalışan için, yağmur felakettir. Üzerinizi örten yoksa eriyip gidersiniz kaldırım kenarı ızgaralarından, yer altı dünyasına doğru. Öyle bir yalnızlıktır yağmur. Hiçbir mürekkep yağmurda yüzemez, hiçbir göz güneşte göremez ve hiçbir saç kıpırdamadan duramaz rüzgarda…
Sokak kanunları acımasızdır portre karikatür çizerken. Fakat rüzgar ne kadar hızlı eserse essin asla kaldırımları sökemez, bu yüzden sokağı sevdim ve gerçek sanat, portre karikatür sokakta yapılır.
Portre Karikatür Nasıl Çizilir?
Aslanın minik ceylan yavrusunu parçalaması gibi güçlü güçsüzü ezer buralarda, sadece şanslılar ayakta kalır. Birileri sivri topuklarını kaldırıma batıra batıra geçerler, bakımlı köpekleri de havalıdır ve birileri çöpleri karıştırır çöpten daha pis görünürler, hijyenik bir karton bulma mücadelesinde…
Acımasız Portre Karikatür
Aslında doğa ve vahşiler bile insandan daha merhametlidir… Her hayvanın barınma beslenme ve üreme hakkı ardır fakat insanın gücü parası yoksa beslenemez, barınamaz ve sevemez de…
Ve sokak asla affetmez, acımaz en iyi olmayanları yok eder. Kalabalıktaki cehalet, kaleminiz sürçsün eliniz kaysın diye bekler ve arkanızdaki zebani gözler tırnaklarını sırtınıza sokarlar portre karikatür çizerken.
Sokağın yasal seri katileri, üzerlerine maviler giymiş kurbanlarını ararlar. İşportacı, takıcı, satıcı ne bulursalar görevlerini yaparlar. Onlara çaktırmadan bakılır, kaçamak ve çekingen. Yokmuş gibi davranırsın portre karikatür çizerken. Sanatçı olduğun için onlarda seni görmeyi verir ama yine de korkarsın. Gerçi ben kendime sanatçı demem ama onlar sanatçıyım diye dokunmaz, onlar işini yapar sen de işini yaparsın. Sanatın acısı bile tatlıdır.
İnsan nehri akar sokakta hiç durmadan ama bir kaya bile aşındıramazlar, bir kaldırım bile oynamaz yerinden, bir kaçı hariç hiçbir iz bırakamazlar… Yani portre karikatür ulaşamaz onlara öyle kibirlidirler kabara kabara yürürler. Oysa portre karikatür ayrım yapmaz herkesi yamultur.
İnsan nehrinde boğulmak!
İnsan nehri binlerce, milyonlarca ama sadece üç beş tanesi mürekkep lekesi olur karikatüristin beyaz kağıdında. Onlar sizde iz bırakır siz de dünyaya bir iz bırakırsınız bir portre karikatür…
Ve sokak hiçbir zaman boş olmaz ama boş zaman çok olur. Zaten bir insanın doğması, portre karikatür 5 dakikadır kalem ve kağıt birleşince. Kalan zamanda insanları izler ve düşlemece yaparsın öğle uykusu tadında şekerleme gibi. Anlamazlar ama sokakta nöbetçi karikatüristlik yapmak, portre karikatür çizmek ağır sanayi işçiliğinden sonra en zor iştir.
O kadar yorulursun ki beyninin içinde düşüncelerin bile kıpırdamaz ama zorlarsın boş vakitlerde çünkü üretmek senin işindir. Bir insan daha doğurduktan sonra kalan vakit senindir. Düşünmek, düşlemek bedava… sadece portre karikatür parayla…
Karikatür Nasıl Çizilir? Sokakta Portre Karikatür
Apartmanların çevrelediği vadinin kurumuş nehir yatağıdır sokak, buralarda sadece gök göktür masmavi, bulutlu kapkara bile olsa ferahtır bir tek onu kapatamazlar. Ve bir de düşünmemi engelleyemez sessizce düşünmemi…
Boş vakit çoktur kafanızın içinde boş düşüncelerde bitmez ama ilham anları birkaç saniye sürer beklide daha az. Bir anda bir melodi çınlar kulağında, birkaç kelime dizilir mısralara, karikatür mü o zaten işinizdir. İlhami ilahi anlarıdır bu mesai aralarında.
Sokağın her köşesi senindir bir kaldırım köşesinde güzel yazılar yaz, yasal bekçilere görünmeden karikatür çiz. Bir bankta kara kalem, istersen bir ağaç tepesinde telden bisikletler yap çocuklara, işte sokak, sigortası olmayan bir devlet kapısıdır yazana, çizene, üretene…
Sokakta sanat olmalı, baliciler değil, faişeler değil, kaptı kaçtılar değil sanat…Sokak sanatçının sığınabileceği ilk ve son limandır ve orada ilham üfledi mi yelkeninize, insanlar sevdi mi sizi en büyük gazete, en büyük şöhret yerin dibine. Ve acı çekerim, koskoca İstanbul’da bir Moulin Rouge bir San Marco gibi sanat sokakları olmadığı için.
Ve emekliler sever sokakları, boş boş volta atarken yanınıza gelirler. Biraz sanatsal lakırdı ve kocaman, uçsuz bucaksız bir hayatı dinlersiniz, bitmek bilmez…
Kaldırım, çöp ve deliler sokağın değişmez parçalarıdır ve her türden insan. Akıllı, okumuşlar fark edilmez geçip giderler kendi dünyalarında… Mafyası, hapçısı çölde bir çınar ağacı gibi sıra dışı, heybetli ve küstahça dolaşırlar… Onlara bir portre karikatür çizersin bir ellerinde gül bir ellerinde silah olur.
Yoldan Geçen Portre Karikatürler
Ve sinekler en kötü, en düzenbaz, en geveze, yalancı, kahpe insandan daha büyük bir acı ve sıkıntı verirler. Yaz akşamlarını, yağlı bedeniniz üzerinde sondaj yaparak cehenneme çevirirler.
Güneş dünyanın arkasına saklandığında güneşten saklananlar çıkar sokaklara. Onlar; keşler, deliler ve cücelerdir. Ürkütücü bir görüntüleri vardır, paramparça elbiseleri, kendi kendilerine konuşurlar, bakışları hep baygın, pislik içindeki kıyafetleriyle her gün aynı zamanda aynı yere gelip delirirler.
Ağızlarından akan salyalar temizler üzerlerindeki lekeyi, kiri, pası. Korkunç yüzleri, pervasız tavırları, tiksindirici hallerine rağmen kimseye bir zararları olmaz, kendi kendilerine delirip yaşar giderler sokakta. Onlar buna alışır, insanlar onlara alışır ve boş zamanlarımda karalama defterimde bedava portre karikatür olurlar.
Ama yine de onlardan uzak durmakta fayda vardır çünkü bulundukları yerin 10 metre yakınına kimse yaklaşmaz, müşterileriniz kaçar gider. Deliler biraz daha delirmek ayyaşlar ise hep para ister.
Karikatür Nasıl Çizilir? Sokak hayat var!
Sokakta soluduğunuz hava hayat demektir ama onun içindeki şeytan, yani rüzgar asla eksik olmaz. Bazen serinletici olsa da çoğu zaman kağıtlarınızı, kaleminizi, dükkanınızı, po uçurur sizi iki dakika rahat bırakmaz. Sinir krizleri geçirtir hoyrat esen poyraz, karayel hele lodos varsa dükkan hiç açılmasa daha iyidir.
Akşam oldumu birkaç güldürülmüş insan, birkaç karikatürize insan başı, birkaç kuruş, birkaç kitap, biraz portre karikatür satıldımı, genel müdür olsanız öyle bir mesai bitiremezsiniz.
Rüzgar ne kadar hızlı eserse essin asla saçlarınızı koparamaz bu yüzden portre karikatürü ve sokağı hep sevdim.
Yukarıda söylediklerimi unutun! Karikatür kalemle çizilir, komikçe çizilir ve parayla çizilir!
Karikatür nasıl çizilir biliyor musunuz? Karikatür moral ile çizilir. Bizim moralimizi bozmayın! Yoksa bir golf sopası çizer kafanıza atarız!
Hepsini boş verin, sonuçta bilmeniz gereken şudur; karikatür kötü resim değildir!
Semih BULGUR