İnsan eti pazarı | Ergenliğe yeni girilen zamanlar, insan eti pazarı sizin için ne anlama gelir? Çocuk masumluğu ve o çağların azgınlığı bir birine karışmıştır. Arkadaşların gazıyla veya şeytanın girdabına kapılıp, şu üç film birden oynatılan sinemaya gidilir işte orası; pastırma, sucuk, sosis, et pazarıdır. Birçok genç erkek için oralarda başlıyor, şeytanla ve vicdan azabıyla tanışma.
Öğreniyorsun ki kız ve erkek ilişkisi sadece bir ceylan bakışı, iki yüreğin dörtnala atışı veya pamuk ellere dokunduğunda, başka bir gezegen yüzeyinde yürüme hissi değilmiş. Erkeğin ve kadının, o eski sinema perdelerinde, birbirlerine ettikleri, akıl alır gibi değildi…
Bir gün, masum ve hisli bir lise öğrencisi olarak, malum sinemanın önünden geçerken, gözüme bir film afişi takılmıştı. Afiş doğal olarak son derece samimi ve çıplak bir kalabalıktan ibaretti. O yaşların heyecanlarına rağmen, dikkatimi çeken çıplaklık değil, filmin ismi olmuştu.
İnsan Eti,
Filmin adı ‘ET’… Afişin karşısında dakikalarca dona kalıp, üşüyerek ve düşünerek beklemiştim. İnsanlar o hayvanca sahnelere, benim ağzıma bile sürmediğim canlı parçasının adını nasıl koyarlardı? Yoksa aşkın bir parçası mıydı et ve et pazarı?
Gerçek hayat, yiyemediğim et gibi bir hazımsızlık yapmıştı bünyemde. Oysa ben, vejetaryen midemi, düşlerle ve romantik rüyalarla doldururdum. Kafam karışmış, o kadar iğrenç, aşağılık, vahşi ve tuhaf hissetmiştim ki kendimi, oraya bir daha asla gitmedim.
İste böyle masum tanışırdık cinsellikle, çıplaklıkla veya hormonlu romantizmle. Tabi bunlar eskide kaldı şimdi çok küçük yaşlarda hızlı ve ahlaksızca tüketiliyor sevgi, aşk ve güven. Daha 13`lü yaşlarda yatak odalarında oynanıyor doktorculuk ve uyuşturucu ilkokullara kadar girmiş.
Şimdi bakıyorum da her yer soğuk hava deposu gibi bir yığın et. Televizyonda hangi kanalı açsam bir kadın sömürüsü… Yahu kıçı başı açık kadınlar olmadan bir klip çekilemez mi? Bir tarafta da mumyalanırcasına bedeni sarılan kadınlar.
İnsan Eti ve Kadınlar,
Kadın çalışıyor, kazanıyor, üretiyor, sivri topuklar üzerinde dimdik duruyor. Kadınların yüzyılını yaşarken bu kadar teşhirciliğe neden alet oluyorlar? Tabii bunu keyif aldıkları için yapanlar da var ve kadınlar alış veriş yapmayı sever düşünmeyi değil.
Birde marifet sayiliyor, en sexy sanatçıyı seçiyor dünya, sapıklıkta en önde giden en aykırı, en müptelası en çok reytingi alıyor.
Tabii halk bunları izliyor yapacak bir şey yok. Bu ülke de halkını izliyor elleri kolları bağlı, bakalım daha neler yapacak.
Açık saçık kapalı,
Peki, muhafazakar çoğunluk nerede? Saçının tek bir kılını bile saklayıp, üniversite girişlerinde bekleyenleri sömürenler nerede? Onların büyük bir çoğunluğu varoşlarda uyumakta, kalan kısımsa rant ve ihale peşinde.
insan eti pazarı;
Tabii uyuşturucu ve ahlaksızlık batağındaki gençliğin sorunları çabuk oy getirmez!
Her insan ayrı bir dünya ve herkes kendi dünyasında istediğini yaşasın ama ahlaksızlığın yaygınlaşması ve cahilliğin saygınlaşması hiç hayırlı olmayacak.
Galiba ben büyüyorum, yaşananları ve yaşanmayanları biriktirerek…
Kanı bir delikanlı, sırılsıklam aşık bir üniversiteli! Oysa ben, ne güzel bir çocuktum.
Semih BULGUR