Şimdi ki, şu bizim Müslümanlar ve onların geri kalmış ülkelerinin 50 yıl sonra yaşama şansı yoktur. Yılda bir kitap okumayan, atasından Müslüman, bir birinin kanını içen, zalime köle olup cahile töre olan, paylaşmayan parçalayan, yüreği titreşmeyen, aklını işletmeyen, kalbi eğri büğrü, müteşabih ayetlerin peşinden yuvarlanıp giden toplumların imanı bile boştur.
Her şey değişecek, yolların, dağların, bilgisayarların değiştiği gibi. Din ve millet de değişecek ki değişti bile. Böyle giderse gelecekteki her şeyi egemenler şekillendirecek. Ya güçlülerin getireceği din ve millet hükümdar olacak ya da Allah’ın hakikati. Bütün savaş bunun üzerine…
Elbette geleceği yalnızca Allah bilir. Biz kendimizce bir ilhamla, tahmin ediyoruz.
Gerçek İslam ve Biz Müslümanlar
Bizim Müslümanlar, Cahiliye dönemi,
İçinde birçok çelişki ve skandal içeren diğer dinler, İslam’dan çok daha yaygın ve güçlüler. Şu bizim Müslümanlardan çok daha ileride bir medeniyete sahipler. Ve kuran cahilliğin ve terörün el kitabı gibi gösteriliyor.
Neden mi? Çünkü bir zamanlar atalarımızdan tıp ve matematik öğrenenler şimdi bize akıllı telefon satıyorlar. Ve elin oğlu Mars’a gidip buradakileri de kriz hikayeleri ile uyuturken biz hala Osmanlı’nın hareminden çıkamadık.
Evet, bir gün tüm dünya hakikati anlayacaktır ama bu Müslümanların sayesinde olmayacak. Egemenlerin ilahi bir ilhamla gerçeği fark etmesi ile olacak. Çok şükür ki güvencemiz Allah’ın sözüdür “Onu biz indirdik biz koruyacağız”. O kuran ki hakikatin ta gerçeği, bir mucizedir.
Gelecek kimin?
Geleceğe bakmalıyız, batı önümüzdeki elli yılı hesaplayarak bugünü yaşıyorlar. Ey şu bizim Müslümanlar Gelişim trenini kaçırmışız ve yalandan balonlarla yaşıyoruz. Batıyı yakalamak konusunda işimiz çok zor ve tek kurtuluşumuz Kuran’daki hakikati anlamak ve anlatmaktır.
Kılıçla İslam yayılabilseydi şu anda tüm Avrupa Müslüman olurdu ve bizi de barbarlar diye anmazlardı. İlimle, ahlakla İslam’ı yaymayı bırakın Müslümanlar Hıristiyanlaşıyor onun bile farkında değiliz. En kötüsü de samimiyet yok kafaya takılanda, uzatılan sakalda, durulan namazda…
Gerçek Mümin,
Okuyup aklımızı işletmez, modern yobazların din sömürüsüne kapılırsak, gelecekte gerçek İslam ve Türkiye olmayacak. İş böyle olunca coğrafya da değişir harita da, beyinler de değişir. Yeni bir din ve yeni bir millet geliverir.
Şu Bizim Müslümanlar;
Biz okuyup, yazıp çizenlerin görevi gerçeği söylemektir. Yoksa kimsenin başında bekçi değiliz. Aklını işletmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. Kendi elimizle yaptıklarımızın karşılığını karşılayacak bizleri.
Allah zalimlerin ve cahillerin zulmünden tüm düzgün insanları korusun…
Semih BULGUR
www.semihbulgur.com
