Bazı futuristler 21. yüzyılın, kadınların yüzyılı olacağını iddia ediyorlar. Bende, biraz kaygı duyarak olsa da buna katılmaya başladım. Eğer kadınlar, bu yüzyılda daha güçlü hale geleceklerse daha iyi işler yapacaklarsa ey vallah, ama hakimiyet onlara geçecekse yandığımızın resmidir.
Allah korusun, kadınlar binlerce yılın acısını çıkartmaya kalkarda, erkekleri küçük camdan hücrelere yerleştirip, zaman zaman üremek için kullandıkları küçük enerji tüplerine dönüştürürseler ne yaparız acaba?
Erkeklerin kıyameti,
Evet, bazı kıyamet öngörüleri gerçek oluyor “ Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere benzeyecek”. Erkeklerin güçlü kuvvetli, duyarlı, dışa dönük, makul yönü nereye gidiyor, o sert, sağlam duruşlu taş fırını erkeği nereye gidiyor?
Bir zamanların kas yığını, mert, güçlü, delikanlı, koruyucu, kollayıcı, maço erkeği göbekli, hantal, kafası karışık, pısırık, pasif, yorgun ve hasta bir hale geldi. Yüz yıllardır ezilen, dövülen, sövülen kadın artık birinci sınıfa mı terfi edecek?
Taocu felsefeye göre dişiyi ay temsil eder, öyleyse güneş tutulması mı yaşıyoruz şimdilerde? Kadınların kesintisiz biçimde güçlenişi ve her türden başarıları, sonunda, mantık ile fantezi, tuz ile şeker, gün ile gece arasında bir denge mi sağlıyor ? Akıllı, yetişmiş kadın bırakın dayak yemeyi, horlanmayı artık kocasına hükmediyor onu yönetiyor.
Yatakta kim galip,
Kadınların yaşadığı cinsel tatminsizlikteki büyük derinleşme, erkeklerin uğradığı güç, kuvvet, kudret kaybındaki büyük artışın göstergesi değil mi? Kadınların yüzyılında erkekler çok mu baskı altında, ya da sürekli karşılaştırma konusu olmak onları yıldırıp pısırık mı yapıyor? Erkeğin kolu kanadı mı kırılıyor, yoksa rüzgarın yönü mü değişiyor? Geleneğin abartıları mı karşımızdaki, yoksa annelerin aşırı korumacı rolü mü erkekleri bu hale getirdi?
İşte Benim Kitaplarım:)
Kadın okuyor, yazıyor, sorguluyor, hesap soruyor, kadın başkan, kadın genel müdür, kadın yıldız oluyor, kadın şampiyon oluyor. Fakat bunlar olurken, kadın anneliği, sevgiyi, şevkati, merhameti unutuyor. Güçlenen kadın daha acımasız, daha sömürücü, daha karmaşık hale geliyor.
Annelerimiz gibi bir paltoyu on yıl giyip aman sevdiğim adam yanımda olsun diye kadın mı kaldı? Kadın hayata erkekten daha bağlıdır, hayatı daha çok sever, rahatına daha düşkündür, standartlarının düşmesine dayanamaz ve bunun için her şeyi yapabilir. Daha hırslıdır, daha acımasız, daha duygusuz bir o kadarda korkak ve savunmasız.
Kadın başkanlar,
Kadın bir genelkurmay başkanı olduğunu düşünün inanın ki askerlik daha acımasız olurdu. Ya kadın bir Amerika başkanına ne dersiniz? Emin olun ki 3. Dünya savaşı çıkardı. Aman aman !!! kadın hayırlı evlatlar yetiştirsin, evine baksın, gerekiyorsa çalışsın ama dünyayı bize bıraksın.
Birçok araştırma kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığını gösteriyor. İş dünyasındaki aşırı stres ağır rekabet şartları, aile geçindirme derdi, gelecek kaygıları erkeğin ömründen çalıyor ve erkeğin kan kaybı her gün daha da artıyor.
KADINLARIN YÜZYILI;
Çalışan kadının da işi zor, hem anne, hem ev kadını, hem iş kadını ama dalı kırılır, çiçeği solar fazla yüklenmeyiz onlara. Sonuç olarak kadınların yüzyılı geliyor, kadınların ömürleri ve sayıları artıyor. Bu durumun değerimizi arttırması gerekirdi, ama bize zaten ihtiyaçları yok ki!
Yükselen kadın hayır mıdır şer midir bilinmez? Kadınlar sever mi yoksa hesap mı yapar ??? Ama kadın annedir, kadın aydır. Kadın anne olana kadar tehlikelidir ve kadın denize benzer bazen dalgalı bazen durgun. Yani ben bilmem rakamlar bilir! Boşanmalar almış başını gidiyor! Bu işler hayır mıdır şer midir? Kim bilir?
Semih BULGUR