Baz istasyonları, akıllı telefonların ucunda bizi dostlara bağlayan çelikten direkler mi yoksa elektromanyetik dalgalarıyla beynimizi pişiren teknoloji yığınları mı?
Yüksek enerjili ve yüksek frekanslı manyetik dalgaların, radyasyon gibi insan sağlığına büyük zararlar verdiği kesin ispat edilemedi. Bunlar iyidir kötüdür tartışmaları bir dönem gündem olup sonra ortalıktan kayboldular.
Elktromanyetik dalga,
Baz istasyonlarının kanser yapıp yapmadığı henüz kesin bilinmiyor ancak bina, yer sahiplerinin ve belediyelerin rant hırsına kapıldıkları besbelli ortada. Baz istasyonlarından alınan kiraların 350 milyon liranın üzerinde bir rant oluşturması buna göz dikenlerin iştahını kabartıyor da kabartıyor.
Sonuçta baz istasyonu kuran GSM operatörleri biraz maliyete katlanıyor ve dağ, bayırda, tarlada ve arka sokaklarda ki müşterilerine hizmet götürüp işlerini görüyorlar. Bina tipi GSM Baz İstasyon kuleleri, apartmanlarının tepesine dikilen şanslı ev sahipleri de paraları götürüyorlar.
Enerji istasyon,
İstasyon kurmak birçok zorluğu ve tehlikeyi de göze almak anlamına geliyor. Onlarca metre yukarda çalışan montaj işçileri, canını dişine takar ve hayatları bir emniyet kemerinin ucunda sallanır. Sonrasında bu emeğin yanına patronlar paralarını, tedarikçiler de mallarını bağlarlar.
İşte bu çabalar birleşip aynı potada eriyince insan insana kavuşur. Böylece sevgililer, dayılar, teyzeler, anneler, oğullar, askerler belki de binlerce kilometre öteden bir birlerinin sesini yan yanaymış duyarlar. Bayırda, çölde, dağda, ovada…
İşte Benim Kitaplarım:)
Bu iletişim devriminin arkasında ki büyük sermaye ve yüksek teknolojinin yanında dokunmatik ekranların altından gelen sıcak bir Alo’yu duymamızı sağlayan esas kahramanlar havada yürüyen işçilerdir.
Metrelerce yükseklikteki baz istasyonu kulelerine tırmanarak bakım-onarım yapan görevliler, bellerine bağladıkları kemerle havada askıda kalarak korkusuzca çalışıyorlar.
Gerçek emekçiler,
Bunca emeğe, sermayeye ve yüksek teknolojiye rağmen bir GSM Baz İstasyonu Kulesi’nin Ömrü en fazla 10 yıldır. Korozyonla, yağmurlarla, fırtınalarla en önemlisi de yıldırımlarla savaşırlar.
Ama betonarme veya ahşap binalarda olduğu gibi paratoner ve yakalama çubukları çelik konstrüksiyondan yapılan kulelerin korunması için uygun değildir. Yüksek teknolojiyi korumak ta ileri teknoloji gerektirir. Galvanizli çelikten oluşan kuleler yıldırım akımını direkt üzerinden geçireceğinden, yıldırım koruması kuleden ayrık bir sistemle yapılmalıdır.
Baz istasyonu mu Caz istasyonu mu;
Baz istasyonları cep telefonların, mobil telefonlarla ve sabit hatlarla yüksek kalite de iletişim kurabilmeleri için vazgeçilmez aygıtlardır. Baz istasyonları olmadan mobil telefonlar iletişim sağlayamazlar.
Birçok tartışmanın sebebi olan bu çelik devler bizi hasta etmeden çalışsınlar ve inşallah günün sonunda, onların güçlendirdiği elektromanyetik sinyaller bize tatlı haberler getirsinler.
Ama bir müzisyen ve müzik sever olarak kafamın tepesinde bir baz istasyonu yerine, bir caz istasyonu olmasını tercih ederim!… Aslında ikisi de kafa ütülüyor:)
Semih BULGUR